Zekasına hayran olduğum; kafadanbacaklılar sınıfından ‘’Denizlerin Beyni’’ olarak nitelendirilen 'ahtapotlar’ın anne olma sürecini belki çoğunuz duymuşsunuzdur! Kısaca aktarayım: Denizler’in derinliklerinde kuluçkaya yatmak için oyuk bulur ve oraya yavrularını çengele asar gibi asar. Suyu sürekli pompalayarak yavrularına oksijen üretir. Bu süreçte avlanıp beslenemez. Çünkü bırakıp ava çıktığında yavruları diğer deniz canlılarına yem olabilir. Açlıktan kendi kollarını yer. Kuluçka dönemi bitip yavrular yumurtadan çıktığında anne ahtapot açlıktan ölür. Ve hiçbir anne ahtapot yavrularını görmez. İnsanlığın övündüğü, tüm evrenin onlar için yaratıldığını düşünüp; kasıldıkları beyin kapasiteleri. İstatistik vermesem olmaz! Bunlar tahmini rakamlar tabii. İnsan beyninin kapasitesi 1 petabayt yani 1.000.000.000.000.000. bayt. 1 petabayt kapasite ile 13.3 yıl HD film kaydedilebilir. En yüksek tahmine göre 20 ciltlik 5 set Britannica Ansiklopedi ezberleyecek kapasiteye sahip. Ve yine bi yerlerde okumuştum hafızam beni yanıltmıyorsa! Televizyonunuz 300 yıl boyunca açık kalsa hafızanız ancak dolar yazıyordu! Sinir sisteminin işlevini yapmakla görevli minik hücreler (Nöron) sayısı da yaklaşık 100 milyar. Bunun 1 milyar kadarı hafızayla ilgili olduğu tahmin ediliyor! (Samanyolu Galaksisindeki yıldız sayısına yakın) Nöronlar arasında kurulan iletişim, etki ve haber ağı; yürümeyi koşmayı, duymayı, hafızayı en etkili şekilde kullanmayı sağlıyor. İnsanların diğer canlılar üzerinde kurduğu üstünlük bu rakamlardan dolayı! Böyle muhteşem zekaya ve kapasiteye sahip insanlarda beynini kullanmalı öyle değil mi? Gelelim anne ahtapot’a. Anne ahtapot’a bunu yaptıran hiçbir ahlak kuralı yok, öğreti yok! O çok övünülen Korteks de yok (!) Sadece doğal süreci tamamlamaya odaklı; yavrularına ve geleceğe… Orada sevgi ve uzantısı fedakarlık var. 14.5 milyar yıllık evrenin, 4.5 milyar yıllık canlılığın devamlılığına katkıda bulunuyor. Bırakın anne/babalığı henüz insan olmakla ilgili vasıfları taşımayan, ‘’Çukur’’ seviyesin yaşayan insanların doldurduğu dünyada… Cehaleti tavan yapmamış, şişmiş egosu olmayan, bencillikten habersiz, dedikodu yapmayan, fitnelik düşünmeyen, yalan söylemeyen, gerçek sevgi bağı kuran, açlıktan ölecek kadar fedakar, saygılı, kıymet veren; hesabı kitabı olmadan samimiyetle doğal süreci tamamlayan! Anne ahtapot’un ve diğer ‘’Hayvan’’ olarak nitelendirdiğimiz canlıların önünde saygı ile eğiliyorum…